Yenilenebilir enerji, son yıllarda sık sık duyduğumuz bir kavramdır. Biz bu konuda merak ettiklerimizi bu işin tam merkezindeki isme soralım dedik. Ve Ali Atalı’ ya sorduk. Yenilenebilir enerji nedir? Yenilebilir enerji çeşitleri nelerdir? diye. Yenilebilir enerjilere örnek , su, güneş ve rüzgardan elde edilen enerjilerle, biokütle enerji ve jeotermal enerjilerin hepsi… Aynı zamanda da sürdürülebilir enerji de denmektedir. Tarih boyunca sırasıyla kömür, petrol ve doğalgaz kullanılmış, hayatın ve üretiminin her alanında kullanılmalarıyla değerleri artmıştır. Çünkü bu saydığımız yenilenemez enerji kaynakları sayesinde elde edilen enerji, gelişmenin, kalkınmanın, devletlerin gücünün, hatta ülkeler arası siyasetlerin bile temel belirleyicisi olmuştur diyebiliriz. Fakat bu kaynaklar, çeşitli sebeplerden dolayı yerlerini yeni enerjilere bırakmaya başlamıştır. Artan dünya nüfusunun ihtiyaçlarını karşılayamayacak olmaları, her yerde bulunmamaları, doğa tarafından yenilenememeleri, geri dönüşümlerinin olmayışı, rezerv araştırma giderlerinin fazla oluşu, taşınmalarında yaşanılan zorluk ve çevresel endişeler, bu fosil yakıtların yerine kullanılacak yeni kaynaklara yönelmenin sebepleridir

Ali Atalı’ya göre, bu fosil yakıtların, enerji üretiminin temel kaynağı olmasına kaynağı ve yeterli teknolojisi olmayan ülkelerin takındıkları olumsuz tavır, ekonomilerin yüksek oranda petrole bağımlı olması, fosil yakıt rezervlerinin zamanla tükeneceği gerçeği ve en önemlisi de bir petrol sızıntısının ya da nükleer patlamanın neden olabileceği çevresel sorunlar da günümüz insanı tarafından farklı arayışlar içine girilmesini zorunlu kılmıştır. Bu sebeplerden dolayı, bu kaynakların dışında enerji üretilebilecek yeni kaynakların bulunması yönünde yeni görüşler ortaya çıkmış ve yenilenebilir enerji gündeme gelmiştir.

Ali Atalı, yenilenebilir enerji kaynakları için söylenen “geleneksel olmayan enerji kaynakları “ tanımlamasının yanlış olduğunu da dile getirmektedir.. Çünkü Dünyada ilk kullanılan enerji kaynakları, yenilenebilir enerji kaynaklarıdır aslında. Kömür ve petrolden önce güneş, su ve rüzgar gücü ulaşımdan beslenmeye kadar hayatın çeşitli alanlarında temel enerji kaynakları olmuştur. Bu nedenle de yenilenebilir enerji kaynaklarının, fosil enerji kaynaklarına göre daha geleneksel olduğunu söylemek daha doğru bir yaklaşımdır.

Neden Yenilebilir Enerji Tercih Edilir?

  • Fosil yakıtlara ya da nükleer enerjiye dayanmamaları dolayısıyla yukarıda saydığımız riskleri içermemesi
  • Uluslararası alanda krizlere yol açmayacak yapıda olmaları
  • Tükenme ihtimallerinin olmayışı
  • Dünyanın kaynaklarının ve biyosferin sürdürülebilir şekilde kullanılmasını sağlamaları
  • Dışa bağımlılığı azaltıp ülkelerin arasındaki dengeleri değiştirir.

Güneş Enerjisi

Yerküre yaratıldığından beri, ısı ve ışık sağlayan güneş, sonsuz bir enerji kaynağıdır. Solar enerji olarak da bilinen güneş enerjisi, enerji üretimi için en geniş imkana sahip olan ve çok fazla aracı olmadan, doğrudan yararlanılabilen bir kaynak özelliğindedir. Güneşten dünyaya gelen ışınların sadece küçük bir miktarının bile enerjiye dönüştürülebilmesi demek insanlığın enerjiye olan ihtiyacını büyük miktarda giderilmesi demektir. Hatta bu konuda yapılan araştırmalara göre, bir yılda dünyaya gelen güneş ışınlarının enerji değeri, fosil kaynaklardan ve nükleerden elde edilebilecek enerjiden daha fazla enerji değeri içermektedir.

Güneş ışınlarının enerjiye dönüştürülmesi çok da zor olmayan bir uygulamadır. Yapılacak şey sadece, Işınları enerjiye dönüştürecek platformların kurulması ve elde edilen enerjinin depolanıp iletilmesidir. Özellikle yeterli güneş alan ülkeler için kolay ve akıllıca bir çözüm sunmaktadır. Bu anlamda Türkiye’de bu işin duayeni olan Atalı Güneş Enerji Santralleri sistemleri sayesinde güneş ışınları güneş panellerinin üzerine düşerek elektronların hareket etmesi sonucu oluşan akımla elektrik enerjisi üretimi sağlamaktadır. Yenilenebilir enerji kaynakları nasıl elde edilir? sorusu bu enerjileri tanımakla cevaplanabilir.

Rüzgar Enerjisi

Ali Atalı rüzgar enerjisiyle ilgili rüzgâr enerjisi, hava akımlarının gücünden yararlanarak ortaya çıkarılan enerjidir. Dünyanın her yerinde rüzgarların etkili olduğu düşünüldüğünde etkin bir enerjidir diyebiliriz. Tek sıkıntı, rüzgâr enerjisi için rüzgarın belirli bir şiddette esmesi ve sürekli olması gerekmektedir. Bu tür özelliklere sahip yerlerde kurulan rüzgâr tribünleri ile ucuz bir şekilde enerji üretimi mümkün olmaktadır. Bu yüzden devletlerin çoğu, son yıllarda enerji ihtiyacının önemli bir kısmını rüzgârdan üretmeye başlamışlardır. Özellikle Almanya, İspanya ve Danimarka gibi Avrupa ülkelerinin rüzgâr enerjisi konusunda attıkları adımlar, diğer ülkelerce yakından takip edilmektedir.

Su Gücüyle Elde Edilen Enerji

Su gücüyle elde edilen enerji, en yaygın bilinen yenilenebilir enerji türüdür. Su gücü altında hidrolik enerji, dalga-gelgit enerjisi ve okyanus (ısı) enerjisi gibi başlıkları incelemek mümkündür. Bu konuda Ali Atalı çok çarpıcı bir gerçeği dile getirmektedir. Hâlihazırda bir çok ülke hidrolik enerji başta olmak üzere sudan enerji üretseler de, dünyanın 3/4’ünün suyla kaplı olduğu düşünüldüğünde nehirlerden, denizlerden ve okyanuslardan elde edilebilecek enerji miktarı ciddi bir ihtiyacı karşılayacaktır. Suyun, enerji üretiminde daha etkin olarak kullanılması için gerekli teknolojinin geliştirilmesi ve çevreye verilebilecek zararların en aza indirilmesi gerekmektedir.

Jeotermal Enerji

Jeotermal enerji, yer kürenin altında bulunan içerisinde çeşitli mineraller ve kimyasallara sahip olan ve yer katmanlarından çekirdeğin sıcaklığıyla ısıtılmış su, buhar ve gazları içeren enerji türüdür.

Yerin altında olduğu için hava koşullarından etkilenmez. Doğrudan kullanılabilir. Kullanım alanları geniştir. Ve sürdürülebilir enerji kaynaklarıdır. Günümüzde sahip olunan teknolojiyle jeotermal kaynakların yer yüzüne ulaştığı yerlerde jeotermal enerjinin üretilmesi mümkündür. Ama gelecekte gelişecek teknoloji sayesinde Dünya enerji ihtiyacının büyük bir bölümünü karşılayabilecektir. Yeter ki jeotermali birincil enerji olarak kullanalım.

Biyokütle Enerjisi

Güneş enerjisini depolayan biyolojik maddeler ve atıklar biyokütle enerjisi üretimi için kullanılabilmektedir. Biyokütle enerjisi dünya geneline en çok yayılmış yenilenebilir enerji türüdür. Gelecek için de umut vaat eden bir enerjidir. İleriki yıllarda ısıtma, elektrik üretimi, araç yakıtı petrokimya ürünlerinin üretilmesi gibi alanlarda geniş bir kullanım alanı olacaktır.

Artan Dünya nüfusu ve ülkelerin gelişme yarışı enerjiye olan ihtiyacı her geçen gün artırmaktadır. Bunun için tüm dünya ülkeleri, fosil yakıtlara ve nükleer enerjiye olan bağımlılıklarını azaltma yolunda çaba göstermektedir. Hatta fosil kaynaklara sahip ülkeler bile yenilenebilir enerjiyi geliştirmeye yönelik ciddi bir çaba içerisindedir. Bu yüzden de yenilenebilir enerjinin, enerji üretimindeki payının giderek artacağını ileri sürmek doğru bir öngörü olacaktır.

Yenilenebilir Enerjilerin Dezavantajları

  • Güneş ve rüzgar enerjisi hava koşullarına bağlı olduğu için her zaman aynı randımanı göstermeme riski
  • Jeotermal enerjiye sahip olan Ülkelerin azlığı
  • Su gücüne bağlı enerji üretiminin hidroelektrikle sınırlı olması
  • ve biyokütle enerjisinin istenilen düzeylere ulaşılamaması

Yukarıda saydığımız tüm dezavantajların, enerji teknolojisindeki gelişmeler sayesinde ortadan kalkabileceği öngörülmektedir. Şuan hayal gibi gelse de bir gün uzaydan güneş enerjisi elde etmek ya da sabit rüzgar tribünleri yerine rüzgarı izleyebilecek hava araçlarını geliştirmek gibi projeler yenilenebilir enerjinin geleceğin parlayan yıldızı olacağının göstergesidir.

Türkiye’de Yenilenebilir Enerji Kaynakları Potansiyeli

Türkiye bu anlamda en şanslı ülkelerden sayılsa da rüzgar santrallerinin ithalata dayalı biçimde kurulması, ülke kaynaklarının da dışa yönlenmesine , kazananın başkaları olmasına neden olmaktadır. Güneş rüzgar ve jeotermal kaynaklar açısından en zengin ülkelerinden olan Türkiye, bu alanlarda teknoloji geliştirmeye yönelir ve jeotermal enerjiyi öncelikli enerji dalları arasına koyarsa Türkiye için ciddi bir gelişme adımı olacaktır.

Enerji hayatımızda çok önemli bir yere sahiptir. Özellikle enerji olmazsa ekonomik faaliyetlerin devam etmesi imkansıza yakındır. Özellikle de ekonomilerin, enerjiye olan bağımlılıkları düşünüldüğünde enerjinin ne kadar önemli olduğu anlaşılacaktır. Üstelik ciddi bir sorun olan enerji bağımlılığı beraberinde güvenlik sorunlarını da getirmektedir.

Yenilenebilir enerji kullanımının artması, ülkelerin ekonomik, askeri, toplumsal tüm harcamalarını daha aza indirecektir. Özellikle Türkiye gibi yenilenebilir enerji kaynakları bakımından elverişli bir coğrafyada bulunan ülkeler için, bu anlamdaki yatırımlar çok önemlidir. Türkiye’de yenilenebilir enerji kaynakları kullanım oranı 2021 konusunda 2021 yılı Ocak ayında yapılan araştırmalarda %33,6 seviyesinde kullanım oranından söz edilebilir. Geçmiş yıllara göre genel anlamda bir farkındalığın arttığı söylenebilir. Ülkelerin hatta dünyanın geleceği için yenilebilir enerji kaynakları kullanmak ve geliştirmek önceliğimiz olmalıdır. Bu anlamda atalienerji.com sitesini ziyaret edip daha geniş bilgi edinebilirsiniz.